por una cabeza de un noble potrillo
que justo en la raya afloja al llegar
y que al regresar parece decir:
no olvides, hermano,
vos sabes, no hay que jugar...
por una cabeza, metejon de un dia,
de aquella coqueta y risueña mujer
que al jurar sonriendo,
el amor que esta mintiendo
quema en una hoguera todo mi querer.
por una cabeza
todas las locuras
su boca que besa
borra la tristeza,
calma la amargura.
por una cabeza
si ella me olvida
que importa perderme,
mil veces la vida
para que vivir...
cuantos desengaños, por una cabeza,
yo jure mil veces no vuelvo a insistir
pero si un mirar me hiere al pasar,
su boca de fuego, otra vez, quiero besar.
basta de carreras, se acabo la timba,
un final reñido yo no vuelvo a ver,
pero si algun pingo llega a ser fija el domingo,
yo me juego entero, que le voy a hacer.
ve el emegi goz nuru cevirisi:
asil bir atin basi ile kaybedilmis
esneyerek gevseyen
ve ne zaman geri donse soyleyecek gibi olur:
unutma kardesim,
bahse girmemen gerektigini biliyorsun.
bir bas ile kaybetmek, aninda vahsi ask
ya da o flortcu neseli kadin
bir gulumseme ile kufur eden
yalan soyledigi bir ask hakkinda
butun askimla ateste yanan.
bir kafa ile kaybetmek
ve butun delilik oradaydi;
agzi bir opucukte
uzuntuyu temizliyordu,
ve aciligi yumusatiyordu.
bir bas ile kaybetmek
eger beni unutursa,
kaybetmenin onemi yok
hayatimi bin kere yasamak;
ne icin bir anlami var?
bir suru aldanma, bir bas ile kaybetme...
israr etmemek icin 1000 kere yemin ettim
ama eger beni bir bakis etkilerse
onun dudaklarini atese vererek, bir kez daha opmek isterim dudaklarini.
yaris izleri yeter artik, daha fazla kumar yok,
bitmis bir fotograf daha fazla bakmayacagim,
ama eger bir midilli her sey gibi gorunurse bir pazar gunu,
her seyime iddiaya girerim, ne yapabilirim ki baska?
